Obezite Tedavisinde Etkili Yöntem: Tüp Mide Ameliyatı

Obezite Tedavisinde Etkili Yöntem: Tüp Mide Ameliyatı

Günümüzde obezite ile mücadelede farklı yöntemler uygulanıyor. Hastanın, hayati riske girmeden ve hızlı bir şekilde günlük hayatına dönmesini hedefleyen ‘tüp mide ameliyatı’ en yaygın yöntemlerden biri haline geldi.  Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ömer Özozan tüp mide ameliyatının, etkili sonuç ve nispeten düşük komplikasyon riskleri nedeniyle popülerlik kazandığını belirtti.  

Çağımızın önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite, birey için sadece aşırı kilo anlamına gelmeyip, birçok ciddi sağlık probleminin de sebebi olabiliyor. Bu anlamda da obezitenin tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Tedavi yöntemleri arasında olan tüp mide ameliyatı ile ilgili bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ömer Özozan, “Mide hacmini azaltarak kişinin daha az yemek yemesini ve dolayısıyla kilo vermesini sağlayan bu ameliyat, etkili sonuçları ve nispeten düşük komplikasyon riskleri nedeniyle tercih ediliyor” dedi.

Laparoskopik yani kapalı yöntemle gerçekleştirilen bir ameliyat olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özozan, “Bu operasyonda, midenin yaklaşık %75-80’i çıkarılarak geriye tüp şeklinde ince bir mide tüpü bırakılır. Bu küçültülmüş mide, daha az gıda alımına yol açar ve kişinin daha hızlı doymasını sağlar. Ameliyat, hem mekanik (mide hacminin küçülmesi) hem de hormonal (iştahı azaltan hormonların seviyesinin düşmesi) etkileriyle kilo kaybına yardımcı olur” şeklinde konuştu.

AVANTAJLARI SEBEBİYLE TERCİH EDİLİYOR
Tüp mide ameliyatının
geleneksel yöntemlerle kilo vermekte zorlananlar için etkili bir alternatif olduğunun üzerinde duran Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ömer Özozan, ameliyatın birçok avantajı olduğunu belirtti. Özozan sözlerine şöyle devam etti: “Tüp mide ameliyatı, hastada uzun vadeli kilo kaybı sağlar. Çoğu hasta, fazla kilolarının %60-70’ini kaybeder. Ghrelin adı verilen iştah hormonunun seviyeleri azalır, bu da iştahın ve açlık hissinin azalmasına neden olur. Mide küçüldüğü için hastalar daha az yemek ile daha hızlı doyarlar. Sonuç olarak, obezite ile bağlantılı olan diyabet, hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastalıklarda da iyileşmeler görülür.” Her cerrahi müdahale gibi mide küçültme ameliyatının da dezavantajları olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ömer Özozan, “Sonuçta bu operasyon da bir cerrahi girişimdir. Dolayısıyla anesteziye bağlı riskler, kanama, enfeksiyon gibi komplikasyonları mevcuttur. Ayrıca ameliyat sonrası dönemde beslenme alışkanlıklarında ciddi değişiklikler yapılması gerekir. Midenin büyük bir kısmı kalıcı olarak çıkarıldığı için de geri dönüşü olmayan bir işlemdir. Yine de obezite tedavisinde, diğer tedavilere göre, nispeten düşük komplikasyon riskleri vardır” diye ekledi. 

Tüp mide ameliyatının obezite ile mücadelede etkili ve kalıcı bir çözüm sunduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özozan, “Ameliyatın başarılı olabilmesi için hastaların ameliyat sonrası dönemde sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamaları önemlidir. Bu operasyon, obeziteye bağlı sağlık sorunlarının azaltılmasında ve bireylerin yaşam kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynar” diyerek sözlerine son verdi.
 
Doç. Dr. Ömer Özozan Kimdir?
1989 yılında TED Ankara Koleji’ni bitirdikten sonra 1996 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Mesleğine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak başlayan Doç. Dr. Ömer Özozan, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3. Cerrahi Kliniği’nde ‘Genel Cerrahi’ uzmanlık eğitimini alarak beş yıl boyunca burada Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalıştı. Belçika-Brüksel’de bulunan ULB Hospital Erasme’de ileri laparoskopi eğitimi aldı. 2011 yılının Mayıs ayında, Hindistan Yeni Delhi’de bulunan World Laparoskopi Hospital’de Minimal Access Surgery (İleri Laparoskopi) Fellowship unvanını kazandı ve ardından DMAS (Diploma in Minimal Access Surgery) eğitimini başarıyla tamamladı. Nişantaşı Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent olarak görev aldı, ardından İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda Doçent Doktor unvanıyla çalışmalarını sürdürdü. Şu an İstanbul’da açtığı kliniğinde hastalarına hizmet vermeye devam ediyor.