Vücudumuzun Gençlik İksiri: Glutatyon
Glutatyon konusu son dönemlerde sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı. Glutatyon takviyesi birçok birey tarafından tüketiliyor ve tavsiye ediliyor. Peki, nedir glutatyon, faydaları nelerdir? Herkesin glutatyon takviyesi alması doğru mudur? Bu sorularımızı röportajımızda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Meryem Özbaş Günay’a sorduk.
Sayın Hocam, öncelikle Sağlığa Bakış dergimizde röportajımızı kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Hocam, glutatyon konusu son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Öncelikle sormak isteriz nedir Glutatyon? Vücudumuzda kendiliğinden bulunur mu?
Glutatyon bedenimizdeki temel antioksidan bileşiktir. Serbest radikalleri temizler. Yaş aldıkça her 10 yılda bir %10 azalır. Stres, uykusuzluk, yorgunluk, hastalık ve hareketsizlikle de azalır. Vücuttaki düzeyi %90’ ın altına indiğinde kronik hastalıklar gelişmeye başlar. %70‘in altına inmesi ise kansere davetiye çıkarır.
Glutatyon düzeyini yüksek tutmak için yürüyüş, egzersiz, düzenli uyku ve sağlıklı beslenme önemlidir. Glutatyon sentezini destekleyen ürünler arasında N asetil sistein, deve dikeni, S adenozil metiyonin, magnezyum, çinko, folik asit, B6, B12, Selenyum, Curcumin, E vitamini, Alfa lipoik asit, C vitamini yer alır. Bununla birlikte direkt olarak damardan da glutatyon desteği alınması mümkündür.
Glutatyonun nelere iyi gelir Hocam?
Glutatyon tedavisinin vücudumuz için çok farklı faydaları vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudu zararlı serbest radikallerden korur ve vücudun savunma mekanizmasına büyük destek sağlar. Vücudumuzun enerjisini ve ısısını arttırır.
Kas performansının artmasını sağlar. Cildin yenilenmesini sağlar ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Yaşlanma geciktirici etkisi vardır. Tip 2 Diyabet ve insülin direncinin oluşturabileceği zararlı etkileri azaltır. Karaciğer yağlanmasında tedaviyi kolaylaştırır ve destekleyici olarak kullanılır. Elbette kullanmamalı ama sigara ve alkole bağlı sağlık sorunlarının yol açtığı zararları önler. Zihinsel odaklanmayı sağlar. Uyku kalitesini arttırır. Alzheimer hastalığının tedavisinde aktif rol oynar ve hastalığın olumsuz etkilerini minimize eder. Kansere karşı koruyucudur ve kanser hastalarının destek tedavisinde de kullanılır. Kistik fibrozis, HIV, özellikle erkek kısırlığı gibi spesifik hastalıklarının tedavisinde olumlu etkileri gösterilmiştir. Kalp ve damar hastalıklarında ateroskleroz hastalığının destek tedavisinde kullanılır.
Özetle glutatyon, vücuttaki hücrelerin tehdit altında hissettiği her durumda güçlü bir asker olarak savaş verir.
Glutatyon bakımından hangi besinler zengindir?
Glutatyonun sentezine yardımcı besinlerini kategorize edebiliriz:
Meyveler: Greyfurt, limon, elma, üzüm, avokado, şeftali, muz, karpuz, çilek, muz ve portakal.
Sebzeler: Brokoli, lahana, soğan, sarımsak, ıspanak, fasulye, börülce, maydanoz, şalgam ve havuç.
Baharatlar: Zerdeçal, zencefil, çörek otu ve tarçın.
Çerezler: Ceviz, badem, ay çekirdeği, fıstık
Hayvansal gıdalar: Balık, kırmızı et ve yumurta.
Görüldüğü üzere ne kadar dengeli ve rengarenk beslenirsek glutatyonumuzu o derece yüksek seviyede tutabiliriz.
Glutatyon tedavisi nasıl uygulanır ve hangi hastalıklara iyi gelir?
Ağızdan tablet, nebülizör solunum veya glutatyon serum şeklinde damardan verilebilir. Glutatyon takviyesi, doktorunuzun uygun göreceği dozlarda verilir. Glutatyon düzeyi yükseldikçe hastalıkların azaldığı, kolesterol seviyesinin düştüğü, vücut kitle indeksinin ve kan basıncının normalleştiği görülmüştür. Düşük glutatyon seviyelerini ise nörodejenerasyon, yani sinir harabiyeti, enfeksiyon, kanser, alzheimer hastalığı, parkinson hastalığı, AIDS, kistik fibrozis, periodontitis, diyabet gibi hastalıklar ve şizofreni ve bipolar bozuklukla ilişkili bulunmuştur.
Glutatyon tükenmesinin yaşlanma sürecinin bir parçası olduğunu da ifade etmek gerekir. Hastalıklardaki etkisini biraz daha açmak gerekirse; kanserde görülen hücre ölümünün (apopitozis) ilerlemesinin erken belirteci hücre içi glutatyonun tükenmesi olduğu görülmüştür. Kalp damar hastalıklarında bozulmuş oksidatif süreçte azalmış glutatyonun rolü olduğu bilinmektedir.
Alzheimer hastalığında antioksidan düşüklüğü mevcuttur ve ana oksidan glutatyon seviyesi de düşüktür. Kistik fibroziste de glutatyon düşük seviyelerdedir. Düşük glutatyon seviyeleri HIV’li hastaların kırmızı kan hücrelerinde de görülmüştür. Erkek kısırlığında glutatyon desteğinin olumlu etkileri de kanıtlanmıştır.
Siz kliniğinizde glutatyon tedavisine yer veriyor musunuz?
Tabii ki kliniğimizde glutatyon tedavisi uyguluyoruz. Haftada bir toplam beş seans ya da her gün toplam 5 seans olarak yapılabiliyor. Damar yolu ile yaklaşık 15 dakika içinde uyguluyoruz.
Glutatyonun zararı veya herhangi bir yan etkisi var mıdır?
Glutatyon tedavisinin yan etkileri olabilir, kişide alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden de sağlık uzmanına danışmadan veya sağlık uzmanı olmayan kişilerden bu tedaviye almak doğru değildir.
Hocam, aslında bir sonraki sorumuzun yanıtını vermiş oldunuz. Ancak biz bir kere daha vurgulamak için sormak isteriz. Bireylerin takviye alımı son zamanlarda çok gündemde. Gerek glutatyon gerekse diğer antioksidan, vitamin vb. preparatların bilinçli bir şekilde kullanılması için nasıl bir yol izlenmeli? Kişi sağlık uzmanına danışmadan takviyeleri kullanabilir mi?
Her türlü takviye alımında bilinçsiz davranmamak gerekir. Vücudumuzun ihtiyacını belirlemek için bazı testlerin de yapılması mutlaka gerekir. Bilinçli olmak ve uzman görüşüne başvurmak mutlaka gerekli. Tüm tedavilerde ve takviye alımında olduğu gibi, sağlık uzmanına danışmadan takviye almayı kesinlikle önermiyoruz.
Uzm. Dr. Meryem ÖZBAŞ GÜNAY
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı