İlk Yardım Yaparken Dikkat!
Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek için olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır. Burada en önemli durum İlk yardım ile Acil Tedavi’nin birbiriyle karıştırılmaması gerekliliğidir.
Acil Tedavi, hasta yaralılara (H/Y) acil tedavi ünitelerinde doktor ve diğer sağlık personeli tarafından gerekli donanımla (araç-gereç) yapılan, gerekli görülen ilaçların kullanılabildiği müdahaleler iken ilk yardım, ilk yardım eğitimi almış herkes tarafından olay yerinde, ortamda bulunan mevcut malzemelerle, tıbbi araç gereç aranmaksızın yapılan ilaçsız müdahalelerdir. Bu müdahaleleri yapan kişinin yani ilk yardımcının sağlıkçı olması gerekmez ama ilkyardım konusunda bilgi ve beceri sahibi olması yani bu eğitimi almış olması gerekir. İlk yardımcının başarı şansı; hangi olayla karşılaşırsa karşılaşsın kendinden emin olarak hızlı ancak sakin hareket etmesi, sükûnetini koruyarak bu etkiyi çevresine ve H/Y ya da H/ Y’lara aktarması yani duruma hakim olması en önemli faktörlerden biridir. Ayrıca önce kendi can güvenliğini koruması, eldeki olanakları değerlendirebilmesi, olayı anında ve doğru olarak haber verebilmesi veya verdirebilmesi (112), çevredeki kişileri organize etmesi ve gerektiğinde onlardan yararlanabilmesi, iyi iletişim becerisine sahip olması ve insan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olması lazımdır.
İlk yardımın temel uygulamalarını; K=Koruma yani güvenlik, B=Bildirme yani 112’nin aranması ya da aratılması, K= Kurtarma olarak sayabiliriz.
K=Koruma ya da güvenlik önlemleri çok geniş bir konudur. Koruma, bir kaza anında hem kazazedeyi hem de olay yerindeki diğer kişileri korumak ve ikinci bir kazanın önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Olay trafik kazası, gaz kaçağı, patlama, yangın vs…gibi çeşitli durumlarda olabileceği gibi kendi içinde de hem olayın gelişimi hem de etkilenen kişilerin sayısı ve etkilenme durumları bakımından farklılıklar gösterebilir. Örneğin bir trafik kazasının otobanda olmasıyla çift ya da tek şeritli bir yolda olması, olaya karışan araç sayısı ve etkilenen kişi sayısı bakımından olayın değerlendirilmesi farklılıklar gösterebilir. Trafik akışının kesilmesi, olay yerinde patlama ya da yangın riskinin olup olmadığı, varsa gerekli önlemlerin alınması, kazaya uğrayan araçların kontak anahtarlarının kapatılması, eğer mümkünse kazaya karışan araçların güvenli bir yere alınması, hız limitinin yarısı mesafeye tek yönlü yolda sadece arkaya, çift yönlü yolda hem öne hem arkaya reflektörlerin yerleştirilmesi, yakıt sızmalarına karşı olay yerindeki kişilerin sigara içmemesinin sağlanması önem taşır. Gaz kaçağı olan bir ortama maskesiz girilmemesi, maske yoksa ağız-burun bir bez ya da havlu ile hatta bu bez ya da havlunun ıslatılarak girilmesi, gaz varlığı olan ortamda elektrik anahtarlarının kesinlikle ne açılıp ne de kapatılmaması, olay yerine cep telefonu ile bile girilmemesi gerekir. Koruma ya da güvenlik önlemlerinin alınmasında olay yerine geniş açıdan bakmak, her olayı olayın geçtiği yeri dikkate alarak değerlendirmek önem taşır. Örneğin bir ev ortamında yaşanan bir olay ile, caddede, sokakta, bir inşaat sahasında ya da bir fabrika ortamında yaşanan olay arasında alınacak koruma ya da güvenlik önlemleri arasında farklılıklar vardır.
B=Bildirme yardım ekiplerinin harekete geçirilmesi, 112’nin aranmasıdır. 112, Avrupa Birliği’nde genel acil durum telefon numarası olarak kullanılır. Türkiye’de 10 Temmuz 2021 yılında yapılan birleştirme ile bu numara üzerinden acil sağlık, itfaiye, polis, jandarma, orman yangını, sahil güvenlik, afet arama kurtarma ve trafik polisi hizmetlerine ulaşılabilmektedir. Amerika’da bu numara 911’dir.
112 kesinlikle lüzumsuz yere aranmamalıdır. Sağlık hizmetlerinin yetersiz ve ambulans sayılarının sınırlı olduğu ülkemizde bu tip aramalar daha yaşamsal sorunlar yaşayan ve ambulansa gerçekten gereksinim duyan H/Y’ lar için risk oluşması anlamına gelmektedir. 112 aramalarında sakin olunmalı ya da sakin bir kişinin aramasına dikkat edilmelidir. Karşımıza çıkan görevli ya da sevk ettiği hekimin sorularına net ve doğru bilgiler verilmelidir.
Telefonu kapatın denmeden telefon kesinlikle kapatılmamalıdır. Olay şehir ya da bir yerleşim biriminde ise kesin yer, adres belirtilmelidir. Yerleşim birimi dışında ise yol, kilometre, en yakın yerleşim noktasına uzaklık, olay yerinin yakınındaki tanımlanabilir örneğin benzin istasyonu vs… gibi bilgiler verilmelidir. Kazanın tipi ve durumu, örneğin yolu tıkayan araçlar olup olmadığı, araçta sıkışan H/Y olup olmadığı ki böyle bir durum varsa itfaiye ya da AKS gelip sıkışan H/Y’yı sıkıştığı yerden kurtarıp ambulansa intikalini sağlayacaktır, H/Y sayısı ki bu gelecek ambulans sayısı bakımından önem taşır, olay yerinde bebek olup olmadığı ki bebek varsa küvezli ambulans gelecektir, yangın tehlikesi, gaz kaçağı olup olmadığı vs…gibi durumlar net bir şekilde belirtilmelidir.
K=Kurtarma olay yerinde H/Y ya da H/Y’lara yapılan ilk yardım uygulamalarını kapsar. Çoklu H/Y bulunan olaylarda tek ilkyardımcı varsa H/Y değerlendirilmesi, müdahalede öncelikli H/Y’ların tespiti yani triyaj büyük önem taşır. Birkaç ilkyardımcı varsa görev taksimi yapılır.
İlk yardımın amaçlarını öncelikle hayati tehlikenin ortadan kaldırılması, yaşam fonksiyonlarının sürdürülmesinin sağlanması ve durumun kötüleşmesini engellemek, durumu iyileştirme adına adımlar atabilmek olarak tanımlayabiliriz. Yaşam fonksiyonları olarak H/Y’nın öncelikli olarak bilinç durumu, bilincin varlığı ya da yokluğu ya da dalgalanması, solunum ve dolaşım fonksiyonlarının durumu ilk aşamada dikkate alınması gereken en önemli göstergelerdir.
Bilinç ve solunumun olmaması durumu, tıpta ‘Exitus Letalis’ olarak adlandırılan kısaca ‘Ex /Eks’ yani yaşamın sonlandığının ifadesidir. Ölümün bir basamak gerisi olarak vasıflandırabileceğimiz ‘Şok Tablosu’ kendini; kan kaybı, diyare, yanıklarda oluşan sıvı kayıplarında görülebileceği üzere hipovolemik şoka, kalp yetersizliğinde görülebilecek kardiyojenik şoka, duman altında kalındığında karbon monoksit zehirlenmelerinde görülebilecek toksik şoka kadar varabilen durumlarda gösterebilir.
Bilincin uzun süreli kaybı sonucunda yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dıştan gelen uyarılara karşı tepkilerin azalması ya da tamamen ortadan kalkması ile ortaya çıkan durum ise koma halidir. Ayrıca örnek olarak verilirse kanamalı bir H/Y’da kanamayı durdurmak, sara krizi geçiren bir H/Y’da krizi kendi sürecine tamamlamaya bırakmak, ellememek, tutmamak, kilitlenmiş çeneyi açmaya çalışmamak durumun kötüleşmesini engellemek, iyileştirmeyi sağlamak yönünde önemli adımlardır. İlk yardım, basit bir ayak bileği burkulmasından, önemsiz gibi gözükse de anafilaktik şoka kadar uzanıp kişinin yaşamına son verebilecek arı vs…gibi böcek sokmalarına, yine gerekli ve doğru müdahale yapılmadığı takdirde yaşamı tehlikeye düşürebilecek Kafatası-Omurga yaralanmaları, kalp krizi, kanamalar, yaralanmalar, kırıklar, ısı dengesi bozuklukları (yanıklar, donmalar, elektrik, sıcak çarpmaları), havaleler, boğulmalar, zehirlenmeler, vd. gibi birçok vaka ile en uç noktada bilinç ve solunumun olmadığı yani yaşamın son bulduğu bir durumda gerekli müdahale yani Temel Yaşam Desteği (TYD) uygulamalarına kadar uzanan her türlü durumu kapsar.
Temel Yaşam Desteği’ne gereksinim duyulan H/Y’larda; birkaç dakikada beyin hasarının başladığı, yaşam şansının duruma göre 3-5 dakika ile sınırlı olduğu, her geçen dakikanın beynin oksijenlenememe (beyin anoksisi) durumu nedeniyle H/Y geri döndürülse bile doku ölümü nedeniyle kalıcı hasarlara neden olabileceği unutulmamalıdır. Böyle bir durumda ‘Hayat Kurtarma Zinciri’; Sağlık Kuruluşlarına Haber verilmesi, Olay yerinde Temel Yaşam Desteği, Ambulans (112) Ekibi Müdahalesi, Hastane Acil Servisi Müdahalesi şeklinde oluşmalıdır. 27 Ağustos 2020 tarih 31226 sayı ile Resmi gazetede yayınlanan ilk yardım yönetmeliğinde yapılan değişiklikle Temel Yaşam Desteği’nde Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Gelişmiş EKG (Elektrokardiyografi) yazılımı ile kalbin elektriksel aktivitesini, kalbin ritmini, frekansını, kalp atışlarının ritmini, yayılmasını ve reaksiyonun tekrar yok olması gibi verileri kaydeden ve kalpteki düzensiz ritmi tanımlayarak gerektiğinde ilk yardımcıdan bağımsız olarak kalbe şok uygulamasını yapabilen Tam Otomatik Defibrilatör cihazları olduğu gibi ilk yardımcıyı yönlendirip şok uygulamasını ‘Şok Butonu’ ile ilk yardımcıya bırakan Yarı Otomatik Defibrilatör cihazları da piyasada bulunmaktadır.
Aynı zamanda yeri gelir hiçbir şey yapmayıp sadece H/Y’yı bulunduğu durumda stabil şekilde tutmak, kımıldatmamak en doğru ve yapılması gereken ilk yardımdır. Buna örnek olarak Kafatası-Omurga yaralanmaları ya da kalça veya alt ekstremite kemiklerinde (bacaklarda) kırığı olan bilinç ve solunumunda problem olmayan bir H/Y’yı hiç hareket ettirmeden, 112 ambulansı beklemek, kaldırıp götürmek isteyenlere engel olmak H/Y’yı ek kanamalardan tutun da emboli (pıhtı) atma ya da felç kalma riskine karşı koruyan en yerinde ve doğru ilk yardım olarak gösterilebilir.
Yaşamda hangi olayın ne zaman, hangi şekilde karşımıza çıkacağını bilemeyiz. Hatta burada olaydan etkilenen kişiler büyük olasılıkla en yakınlarımız bile olabilir. Bu konuda eğitim almış kişilerin artması demek toplumda en başta kendimiz olmak üzere toplumun güvencesinin artması demektir. Kan şekeri düşüklüklerinde yeri gelir bir ya da iki kesme şeker ya da şekerli bir sıvı ya da ‘Tam Tıkanma’da çok basit bir uygulama olan Heimlich (Hemlik) manevrası hayat kurtarır. İlk yardım eğitimi tamamen insan yaşamıyla ilgili, yeri geldiğinde yaşamda kalmaya odaklı bir eğitim olması dolayısıyla son derece önemlidir ve çaresizlik içinde bakmak yerine ilkyardım diyor, özellikle bugünkü eğitim sisteminde üçüncü dörtte ilk yardım derslerinin konmasını, kişilerin Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı sertifikalı eğitim almalarını, bu sertifikalarını da üç yılda bir yenilemelerini öneriyoruz. İlk yardım Yönetmeliği Madde 19’a göre ülkemizde az tehlikeli işyerlerinde 20 çalışan için bir, tehlikeli işyerlerinde 15 çalışan için bir, çok tehlikeli işyerlerinde ise her on çalışan için bir ilkyardımcı bulundurulması zaruridir.
ECZ. Muzaffer HAKSEL
İlk Yardım Eğitmeni
ECZ. HÜSNÜ YAMAN