Sağlıkta 21. Yüzyılın İlk Çeyreği

Sağlıkta 21. Yüzyılın İlk Çeyreği

21. yüzyılın en büyük sürprizi bu coğrafyanın tekrar şekillenmesi sonucu, uluslararası sahada hem ekonomik hem siyasi hem teknolojik hem de askeri açıdan güçlü bir ülke statüsünde varlığını göstermesi olmasıdır.  Birçok Avrupa Ülkesi ile her alanda yarışırken de milli sınırlarının korunması konusunda da sahada ciddi emek ve mücadele vermektedir.

Bu zaman zarfı içerisinde milli çıkarlarını korumak adına zaman zaman komşu ülkeler ile arasına set koymuş olsa bile ortaya koyduğu kararlılığını geri atmamıştır. Sağlık sektörü içerisinde de ileri seviyede teknolojik ve akıllı lüks binalar ile ortaya koyduğu faaliyetleri aşikardır. Sektör ile alakalı en önemli faaliyet yapılarından biri olan Şehir Hastanelerinin faydaları nüfuz artıkça oluşan yoğunluğu minimum dereceye indirgenlik sağlamıştır. Sağlık hizmetleri için olan harcamalar toplumun ihtiyaçlarını uyumlu ve uygun derecede olup, kaliteli bir hizmet vermek adına yapılmaktadır. Ülkemiz eğitime ayırdığı bütçe kadar sağlık sektörüne de çok ciddi yatırımlar ile birlikte bütçeler ayırmaktadır. Bugün ülkemizde organ nakil, estetik cerrahi, saç ekimi, ileri derecede tedavi yöntemleri ile seçici bir ülke statüsüne gelmiştir. 21.yüzyılın ilk çeyreğinde nüfusun artması ile birlikte bile sağlık sektörü sekteye uğramamış, her geçen gün yeni sağlık kuruluşları ve yetişen hekimler ile hizmetini bir üst sekmene çıkarma çabasındadır.

20.yüzyılda Osmanlının yıkılışı yeni sınırların ve yeni dünya düzeninin belirlenmesine neden olduğu gibi, 21.yüzyılda ise Türkiye'nin yükselişini belirleyecektir. Bu yükseliş yüzyılın ilk çeyreğinde uluslararası alanda söz sahibi olduğunu gösterdiği gibi ikinci çeyreğinde de hem NATO hem Avrupa hem Asya hem de Orta doğu ülkelerinin kaderlerini belirleyecek söz hakkı olacaktır. 11 Eylül saldırısı ile terör tehdidini ortaya koyan Avrupa bu vesile ile insanların bilinç altına İslamofobi düşünceyi aşılamaya çalışmıştır. Bunu bahane ederek birçok Müslüman ülkelerin iç meselelerine yön vermeye çalışırken, parçalanmalarına neden olmuştur. Milli duruşu ile tüm dünyada örnek teşkil olan Türkiye, sanayi kalkınma, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi birçok alanda devrim yapmış ileri derecede sınıf atlamıştır. Ülkemiz Uluslararası Para Fonu (IMF) raporuna göre 21. yüzyılın son çeyreğinde ekonomi açıdan büyüme hızı yüksek olan ilk 20 arasında olduğunu belirtmiştir. İstikrarlı bir şekilde güçlü ekonomiyi düşürmeden hedefleyen ülkemiz, son yılın (2022) dünya ekonomi krizinden de payını aldığı gibi etkilenmediği de söylenemez. Küresel ekonomi sıkıntılar ile halk ayaklanmalarına ve hatta hükümetlerin düşmesine maruz kalan Avrupa Ülkelerinin karşısında ezik kalmadığını da belirtmek isterim.  Bunun yanında uluslararası yoğun sayıda zorunlu geçici göç sebepleri de ekonomik açıdan olumsuz etkileri olmuştur.
 
2022 ve 21.yüzyılın son çeyreğinde dünyanın 5'den büyük olduğunu her platformda dile getiren Türkiye, artık süper güçlerin karşısında ezik değil, aynı göz hizası ile fikirlerini gönül rahatlığı ile beyan etmektedir. Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan Ülkemiz masanın kenarında değil, masanın tam ortasında söz sahibidir. Yabancı fikir akımları ile sırf muhalif olmak adına real icraat ve gelişmeleri görmezden gelinmesi o kişinin veya kurumun hakkaniyetsizliğini ortaya koymaktadır. Ülkemiz kendi sınırlarını korumak, Akdeniz mavi vatanda verdiği yer altı kaynak mücadelesi, küresel siyasi güçlü ilişkiler, teknolojik gelişmeler, her alanda yeni reformlar, uluslararası arenada söz sahibi olunması gibi sayılabilecek birçok örnekleme ile 21.yüzyılın ilk çeyreği 2023 hedef doğrultusunda başarılı bir şekilde tamamlanacaktır. Ülkemizin kaderi ve yükselişi ithal fikirler ile değil, milli fikirler ile yükselecektir.

Tolga GÜLER

Türkiye Özel Hastaneler Nöbetçi İşletme Müdürleri Birliği Başkanı


Yazar : Tolga Güler